Bir varmış bir yokmuş, Mercan adında çok sevimli bir kız çocuğu varmış. Mercan, herkesle iyi geçinir ve her canlıya saygı duyardı. Bir gün, ormanda dolaşırken göz alıcı renkleriyle ünlü bir tavus kuşuyla karşılaştı. Tavus kuşu, tüylerini açarak Mercan'ı büyüledi.
"Merhaba, benim adım Tavus," dedi tavus kuşu holden. "Beni gördüğüne sevindim, çünkü senin gibi hoşgörülü bir çocukla tanışmak benim için büyük bir mutluluk."
Mercan gülümseyerek, "Senin tüylerin çok güzel!" dedi. "Eminim sen de çok hoşsun."
Tavus kuşu teşekkür etti ve Mercan'a bir sürü renkli tüy hediye etti. Mercan, hediyeyi alırken ne kadar mutlu olduğunu gizleyemedi. O gün, ormanda gezerken tavus kuşuyla yeni arkadaşlıklar kurdular ve eğlenceli vakit geçirdiler. Tavus kuşu, Mercan'a hoşgörünün önemini anlatarak ona güzel bir ders vermiş oldu.
Bu olaydan sonra, Mercan herkesin farklı olduğunu ve bunun doğal olduğunu anladı. Artık ona göre, farklılıklar renkli tüyler gibi güzeldi ve herkesin birbirine hoşgörülü olması gerekiyordu. Ve Mercan'ın kalbindeki hoşgörü tohumları, ormanda güzelliklerle dolu bir bahçeye dönüştü.